TMMOB 47. DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU YAYIMLANDI

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 47. Dönem Çalışma Raporu 17 Mayıs 2024 tarihinde yayımlandı. Çalışma Raporu, TMMOB'nin Mayıs 2022 - Mayıs 2024 tarihleri arasında gerçekleştirdiği çalışmaları kapsamaktadır.

SUNUŞ

Derin bir ekonomik kriz ve ona eşlik eden siyasal ve toplumsal çalkantılar içinden geçerken 47. Çalışma dönemimizi de geride bırakıyoruz.

Bu süreçte ülkemizde yaşam mücadelesi veren veya bir şekliyle gitmek zorunda kalmış her meslektaşımız gibi bir kez daha gördük ki; meslek itibarımızı korumak, meslek örgütümüz TMMOB’ye sahip çıkmak demek, aynı zamanda bu ülkenin sorunlarına, geleceğine, demokrasisine, adaletine, eşit ve özgür yurttaşlık mücadelesine sahip çıkmak demekti…

47. çalışma dönemimizi kapsayan, ülkemizin son iki yılında yaşananlar bunu bize açıkça gösterdi.

Cumhuriyet’in bir asrını geride bıraktığımız böyle bir tarihsel dönemde, Cumhuriyet’in neredeyse tüm kurumlarının iflas ettiği, hukukun rafa kaldırıldığı, İslamcı faşist rejimin fiilen kurumsallaştığı, her anlamda lime lime dökülen bir Türkiye var karşımızda…

Uzun yıllara yayılan bu iflasla ülkemizde devam eden ekonomik krizin toplumsal etkileri de en üst düzeye çıktı. Hayat pahalılığı, işsizlik, yokluk ve yoksulluk bütün toplum kesimlerinin yaşamını tehdit eder hale geldi. Artan kiralar, kontrol altına alınamayan fiyatlar, temel tüketim maddelerinde yaşanan kıtlık, düşen alım gücü, açlık sınırına düşen ücretler nedeniyle toplumun farklı kesimleri tepkilerini ortaya koydu. Geçinemiyoruz sesleri, kampüslerden sokaklara, oradan irili ufaklı grevlere karıştı. Güvenceli bir geleceği olmadığı için ülkesini terk etmek zorunda olan gençlerin öfkesine dönüştü. Yaşam hakları gasp edilen kadınların meydanları dolduran isyanında büyüdü. Emeklilerin yaşam mücadelesini büyüttü.

Ülkemizde yaşanan kitlesel yoksullaşmanın en büyük sorumlusu olan siyasi iktidar ise, halkın en geniş kesimlerinde yükselen bu tepkilerin nedenlerini ortadan kaldıracak ekonomik ve sosyal tedbirleri hayata geçirmek yerine, toplumu baskı altına alarak şiddet yoluyla sindirmeye çalıştı.

Resmi en geniş haliyle görmeye kalkarsak, 22 yıllık iktidar döneminde AKP, küresel emperyalist güç merkezleriyle en uyumlu, onların ihtiyaçlarına en fazla yanıt veren siyasal parti oldu. Özelleştirme uygulamalarından sermayeye tanınan kolaylıklara, bölgesel ilişkilerden göçmen politikalarına kadar her alanda kendisine tanımlanan sınırlar çerçevesinde hareket etti. İktidar bu sadakatin karşılığını uzun yıllar boyunca ekonomik ve siyasi destek olarak arkasında hissetti. Arkasında hissettiği bu destek, iktidarı hemen her konuda radikal adımlar atma konusunda cesaretlendirdi ve pervasızlaştırdı. Sokaklarda yapılan ‘şeriat yürüyüşleri’ de, hak hukuk tanımadan inşa edilen keyfiyet rejimi de gücünü hep buradan aldı.

Denilebilir ki ülkemizde tek adam rejimi küresel emperyalist ilişkilerle uyum içinde, bu uyum sayesinde ortaya çıktı. Bugün Saray rejiminin yaşadığı çoklu kriz, sırtını dayadığı kapitalist merkezlerin yaşadığı krizden bağımsız değildir. Kapitalizmin içinden geçtiği kriz, dünyanın pek çok ülkesinde kendisini, otoriter rejimler eliyle emekçilerin sırtına inen bir sopa olarak göstermeye başladı.

İktidar dönemi boyunca, merkez kapitalist ülkelerdeki parasal genişleme politikalarının yarattığı düşük kur ve düşük faiz olanaklarını sanayileşme, teknolojik gelişme ve üretimin artırılması yerine verimsiz inşaat projelerine aktaran AKP’nin yanlış ekonomi politikaları ülkeyi krize sürüklemiştir. Dış kaynaklı sıcak para akışına dayalı ekonominin sürdürülemez hale gelmesiyle yükselen kurlar sadece halkın alım gücünü düşürmekle kalmamış, geniş çaplı bir işsizleşme ve yoksullaşma yaşanmasına neden olmuştur. Emeğiyle geçinen büyük nüfus kesimleri en temel ihtiyaçlarına dahi erişemeyecek duruma geldi.

Mevcut haliyle ülkemizdeki tek adam rejimi, 22 yıllık AKP iktidarının başarı hikayesi değil, yönetim krizinin ürünü ve göstergesidir. 22 yıldır uyguladığı politikalarla ekonomiden siyasete, toplumsal yaşamdan uluslararası ilişkilere kadar her alanda derin krizler yaratan AKP iktidarının, normal koşullar altında ülkeyi yönetme imkânı kalmamıştır.

2023 Mayıs ayında gerçekleştirilen genel seçimler bu durumun, AKP’nin yönetim krizinin en somut örneği olmuştur. Mevcut rejim seçimleri sayısal olarak kazanmış olsa da ülke nüfusunun yarısının oyları alamadan iktidara gelmiş ve bir süredir yönetim krizine eşlik eden meşruiyet krizini daha da derinleştirmiştir.

Rejimin istikrarsızlığı, AKP’yi ülke içinde ve dışında daha saldırgan politikalar izlemeye itmektedir.

Çok açıktır ki tek adam rejimi halkın desteğiyle değil, halka yönelik baskı ve zorbalıkla ayakta duruyor. Bugün elimizde her alanda harabeye dönmüş bir ekonomi ve hukuktan bürokrasiye kadar her alanda çürümüş bir devlet yapısından başka bir şey kalmadı. Ülkenin içinde bulunduğu bu durum, rant bağımlısı olmuş siyasi iktidarı, yakın çevresini doyurabilmek için her gün yeni rant alanları yaratmaya mecbur bırakıyor. Ülkenin mevcut tüm kaynakları tükendiği için de iktidarın yeni hedefleri bugüne kadar koruma altında tutulan tarihimiz, doğamız ve tabiat zenginliklerimiz haline geldi.

Geçtiğimiz dönemimiz, neoliberal yağma politikalarına karşı kamusal değerleri, ekonomik krize karşı mesleki ve özlük haklarımızı, dinci gericiliğe, tarikat ve cemaat örgütlenmesine karşı aydınlanma değerlerini ve laikliği, emperyalist işgallere ve ülkemizin bir NATO üssü olarak konumlandırılmasına karşı bağımsızlığı savunmakla geçti.

Yaşadığımız tüm baskılara rağmen demokrasiye, özgürlüklere, bağımsızlığa, laikliğe ve toplumculuğa olan bağlılığımızdan asla taviz vermedik. Ölümlerin, yıkılan kentlerin, acıların, açlığın ortasında inatla ülkemize ve geleceğimize sahip çıkmaya çalıştık. Çünkü bizler, bu ülkede yetişmiş mühendis, mimar ve şehir plancıları şunu çok iyi biliyoruz; bizlerin bireysel kaderi, toplumsal kaderimizden bağımsız değildir. Yaşanacak tek bir hayatımız ve yaşayacağımız tek bir ülke var. İnancımızda mücadelemizde gücünü hep buradan aldı ve almaya da devam edecek.

47. Çalışma Dönemi boyunca bir yandan toplumsal mücadelelerin aktif bir bileşeni olurken, meslek alanlarımızdaki bilimsel ve teknik birikimleri geliştirebilmek için çabamızı da sürdürdük.

Bu kapsamda meslek itibarımızı korumak, mesleğimizin, ülkemizin ve halkımızın geleceğine sahip çıkmak için; bu ülkede yetişen mühendisler, mimarlar ve şehir plancıları olarak bir soru sorduk ve ’ Boşuna mı okuduk?’ diyerek bir kampanya başlattık.

Bu dönem boyunca TMMOB’ye bağlı odalarımızda mesleki alanlarımıza ilişkin çok sayıda etkinlik geçekleştirildi. TMMOB bünyesinde yaptığımız etkinlikler ve yayınladığımız raporlarla ülkemizin sorunlarına ilişkin görüşlerimizi kamuoyuyla paylaştık. Meslek alanlarımızdaki teknik gelişmeleri üyelerimize aktardık. TMMOB’nin değerlerini ve birikimini genç mühendis, mimar ve şehir plancısı meslektaşlarımızla paylaştık.

Yine bu dönemde açtığımız davalar ve yürüttüğümüz hukuki mücadele ile şehirlerimizin, kıyılarımızın, madenlerimizin, tarihi eserlerimizin, kültürel mirasımızın yağmalanmasına karşı önemli davalar kazandık. Üyelerimizin haklarını koruma ve teknik yönetmeliklerin mesleki ilkelere uygunluğu noktasında önemli kazanımlar elde ettik.

Çalışma dönemimiz içinde, Birliğimiz bünyesinde pek çok kongre, sempozyum, kurultay, panel ve çalıştay gerçekleştirdik ve pek çok alanda farklı raporlar yayınladık.

Harita ve Kadastro Mühendisleri Odamızın Sekreterliğinde Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi, Makina Mühendisleri Odamızın Sekreterliğinde Sanayi Kongresi, Elektrik Mühendisleri Odamızın Sekreterliğinde Enerji Sempozyumu, Gıda, Kimya ve Ziraat Mühendisleri Odalarımızın yürütücülüğünde Dünya Gıda Günü Sempozyumu 2022 ve 2023, DİSK, KESK, TTB ve TDB ile bilrikte düzenlediğimiz 6331 Sayılı Yasanın 10. Yılında Türkiye’de İşçi Sağlığı Ve İş Güvenliği Sempozyumu, Kadın Çalışma Grubumuzun yürütücülüğünde 5. Kadın Sempozyumu ve 8. Kadın Kurultayı, Meslek İçi Eğitim ve Öğrenme Merkezi Çalışma Grubumuzun yürütücülüğünde Meslek İçi Eğitim Çalıştayı, Cumhuriyetin 100. Yılında Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşları ve TMMOB; Mühendislik, Mimarlık ve Şehir Planlama Eğitimi ve Staj Çalışma Grubu yürütücülüğünde Eğitim Sempozyumu, Emekli Mühendis Mimar Şehir Plancılarının Sorunları Çalışma Grubumuzun yürütcüpüğünde Emekli Mühendis Mimar Şehir Plancıları Sorunları Çalıştayı’nı gerçekleştirdik.

Bunun yarı sıra İl ve İlçe Koordinasyon Kurullarımız vesilesiyle Tunceli, Ankara, Mardin, Trabzon, Adana, Kırklareli, Kocaeli, Bursa, Adıyaman, İzmir, İstanbul, Antalya Kent Sempozyumlarını gerçekleştirdik.

Yayınlarımız ise hem meslek alanlarımzın hem de ülke gündeminin önemli konularına, Birliğimizin kamucu anlayışla yaklaşımlarının kamuoyu ile paylaşılmasında kuvvetli birer araç oldu. Bu dönem; AKP İktidarının Enerji Karnesi: Enerjide Son 20 Yıl, Kahramanmaraş Depremleri Raporu, Filyos Gübre Fabrikası Raporu, Depremin 1. Yılı Değerlendirme Raporu, Cumhuriyetin 100. Yılında Kamuculuk Yeniden Raporu, TMMOB Meslek İçi Eğitim Raporu, TMMOB Sanayi Kongresi 2023 Bildiriler Kitabı, 6331 Sayılı Yasanın 10. Yılında Türkiye’de İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Sempozyumu Kitabı, Emekli Mühendis, Mimar, Şehir Plancılarının Sorunları Çalıştayı Kitabı ve  Mühendislik Mimarlık Öyküleri- 10’u kamuoyu ve üyelerimiz ile paylaştık.

Ayrıca çalışma dönemimiz içinde gerçekleştirdiğimiz Kamu Kurumu Niteliğinde Meslek Kuruluşları ve TMMOB, TMMOB Eğitim Sempozyumu Kitabı da 2024 yılı yaz aylarında yayımlanacak.

Birliğimizin en önemli çalışma alanlarından biri de meslektaşlarımızı ve toplumun genelini ilgilendiren yasa, yönetmelik, proje, uygulama ve kararlara ilişkin yürüttüğümüz hukuk mücadelesidir.

47. Çalışma Dönem boyunca açtığımız davalar ve yürüttüğümüz hukuki mücadele ile şehirlerimizin, kıyılarımızın, madenlerimizin, zeytinliklerimizin, tarım alanlarımızın, ormanlarımızın, tarihi eserlerimizin, kültürel mirasımızın yağmalanmasına karşı önemli davalar yürüttük. Üyelerimizin haklarını koruma ve teknik yönetmeliklerin mesleki ilkelere uygunluğu noktasında önemli kazanımlar elde ettik.

Çalışma dönemimiz boyunca mesleki ve özel hayatlarından feragat ederek TMMOB örgütlülüğünü büyütmek için gecesini gündüzüne katan oda yönetim, onur ve denetleme kurullarında görev yapan arkadaşlarıma; şube yönetim kurullarında ve temsilciliklerde görev alan arkadaşlarıma; İKK sekreterlerimize; işyeri temsilcilerimize; omuz omuza emek harcadığımız odalarımızın örgütlü üyelerine; çalışma gruplarında, kongre, sempozyum ve kurultaylarımızın düzenleme ve yürütme kurullarında görev alan arkadaşlarıma; Birlik ve oda çalışanı arkadaşlarıma, TMMOB çalışmalarında bize destek olan bilim insanlarına ve uzmanlara; büyük bir inanç ve özveri ile örgütümüze verdikleri katkılardan dolayı Yönetim Kurulumuz adına teşekkür ediyorum.

Birliğimizin 70. Yılını kutlamaya yaklaştığımız bir dönemde, şuna sonsuz inanıyorum; nasıl ki bu ülke kurulurken harcına karılmış alın terimiz var, yarının kurulacak güzel günlerinde, yine bizlerin, meslektaşlarımızın emeği, özverisi ve bilgisi olacak…

Doğup büyüdüğümüz bu gökyüzünün altında, çocuklarımızın yaşayabileceği, eşit, özgür, laik bir ülke umuduyla…

Yaşasın TMMOB

Yaşasın TMMOB Örgütlülüğü

Yaşasın Onurlu Mücadelemiz!

Emin Koramaz
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı